featured

Elalem dijital dünyaya giderken biz ne alemdeyiz ?..

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hatırlarsanız geçen haftaki yazımı Londra’ya giderken göndermiştim. Huawei’nin düzenlediği etkinlikte bana sorulan bir sorulara şöyle cevap verdim:

Yapay Zekanın önündeki en büyük engel nedir ?
Kendi zekamız. O kadar çok beğeniyoruz ki bırakın yapay zekaya başkasının zekasına da kıymet vermiyoruz.

Salondan hep kahkaha hem de aklış koptu. Ancak ben sözlerimi derinleştirdikçe sessizlik oldu. Siyasi İktidarların ve hakim konvansiyonel sektörlerin kendi akıllarını beğenen ve “yapay zeka gelişinde işlerinizi kaybedeceksiniz” tarzında konuşmaları en büyük engel olarak karşımızda duruyor.

Aslında bunu yapmalarının sebebi kaynakların gereken yerlere değil kendi keyiflerine göre harcanmasını sağlamak. Fiber optik altyapıyı hızla genişletmek yerine en büyüken derinen genişen uzun isimli Mega Projelere Kaynakları harcamak isteyen hükümetler ve onlardan iş kapmak için bekleyen iş insanları ülkelerin kaderlerini belirliyorlar. Popülizm ve safsata siyaseti kamuyu o kadar büyüttü ki dev bir canavar gibi her şeyi yutuyor ama doymuyor yine de. Teknolojiyi de yeni gelir kapıları yaratmak ve ya herkesi kontrol etmek amacıyla kullanılıyorlar. Amaç katma değer ve hız değil amaç keyfiyet. Dolayısıyla 5G’yi değil kendi varlıklarını öne çıkarmış insan gruplarından bahsediyoruz. 

Elbette bu çevre anonim ve otonom dünyanın nimetlerinin yayılmasını istemiyorlar. Bunun yerine yine konvansiyonel bir yaklaşımla “çılgın projeler” üretiyorlar. Ulaşılması zor havalimanları geçilmeyecek kadar pahalı köprüler ve tüneller ekolojik facialar yaratacak anlamsız projeler hep bu popülistotoriter yaklaşımların ürünü.

Vatandaşına “ben senin için iyisini düşünürüm sen düşünme” diyerek çoğunluğun oyunu aldığı için insanların hayatlarını tabiatı canlıları etkileyecek bir kararı sormaya gerek görmeyen politika anlayışını sadece dijitalleşmeyle önleyebiliriz. Özetle Merkez Bankalarından Finans Kuruluşlarına kadar herkesi emrine almış olan popülist siyaseti durduracak olan tek güç dijitalleşmeblokzincirkripto para üçlüsü olacak. 

Milletin ya da ülkenin değil siyasetin emrine amade kurumların kifayetsizliğinden ancak yüksel teknolojiyle kurtulabiliriz. Dolayısıyla yeni Mega Projemiz ağaçları kesip denizleri kirleten binalar diken eğitimsiz işgücüne talebi artıran bir proje olmamalı. Gençleri inşaat vadeden bir gelecek sunamayız. Enerjilerini ve bilgilerini değere çeviren bir gelecek lazım bize. Taşa çeviren değil.

Elalem dijital dünyaya giderken biz ne alemdeyiz ?..