featured

Rahat mıyız?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Küresel borsa endekslerine bakılırsa koronavirüs salgını çok çok büyük bir korku kaynağı değil.

ABD borsaları yüksek seviyelerini koruyor. S&P500 rekorda. DAX son dönemin en yükseğinde seyretmeyen devam ediyor. Ons altın 1592 dolara kadar yükseldi ama şu sıralar 1570 doların altında. Petrol düştü ve kaldı.

Petrolü saymazsak riskli varlıklar kokuya/endişeye dair fiyatlamalar göstermiyor.

Virüste vaka sayısı ölü sayısı artmaya devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü’nden Çin dışındaki vakalarda görünenin buzdağının ucu olduğu yorumu geliyor.

Salgının durduğuna dair anlamlı bir veri yok.

Çin’de resmi tatil bitti fiili kapalı olma hali ise devam ediyor. Üretim kaybı ne kadar belli değil. Şimdilik ezberden Çin büyümesi %1 gerileyecek Çin ile yoğun işi olan ülkelerde değişik oranlarda olumsuz etkilenecek yorumu var. Ancak tablo henüz net değil.

Özellikle gelişen ülkeler emtia ülkeleri Çin’den sonra en olumsuz etkilenecek ülkeler.

Çin bu krizi atlatabilecek mi? Önce hasarın doğru tespiti için salgının durduğunu hayatın normale dönmeye başladığını görmek gerek. Sonra hesap kitap yapılır. Bu kapalılık halinin süresi insanlar üzerindeki psikolojik etkisi ne kadar kestirilebilirse hasara dair o kadar kayda değer bir şeyler duyabiliriz.

Elbette darbe yiyen ekonomide hasarı en aza indirmek için hükümet ne gerekiyorsa yapacak. Çin’de para var ekonomik sorunları hızla aşar demek de doğru değil her şey para değil. Çin’in dışındaki ülkeler ne yapacak?

Konu küresel resesyon boyutuna varırsa yine ezberden gidiyoruz merkez bankaları parasal tedbirlerle gelir işleri toparlar görüşü var. Zaten halihazırda “bizde deniz bitiyor sorunların çözümü için alternatif çözümlere bakalım” diyorlarken merkez bankaları hangi derde ne kadar derman olabilecekler?

Çin’de talep azalıyorsa emtia fiyatları aşağı yönde baskılanıyorsa borsalar düşmüyor rahat olalım demek biraz fazla “rahatlık” olabilir.

Koronavirüsü SARS ile karşılaştırılıp maliyet hesabı yapanlar o çıkan rakamı 4 ile çarpmalı. Çünkü 2003’in küresel ekonomide Çin ağırlığı bugünün 4’te 1’i kadardı hatırlatalım.

Piyasaların rahatlığı ya da iyimserliği önümüzdeki dönemde altı boş iyimserlik olarak ortada kalırsa normalde şu konjonktürde beklenebilecek moral bozukluğu fiyatlamasının çok üzerinde negatif fiyatlamalar görürüz. Anlamsız iyimserlikten anlamsız karamsarlığa dönüş bu savrulma daha tahrip edici olabilir.

Rahat mıyız?