featured

Kavga zamanı değil

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarihin en büyük ekonomik krizi 2013’te  yazdığım “2020 Yeni Ekonomi Büyük Kriz Müthiş
Fırsat” kitabımda tahmin ettiğim gibi bu yıl başladı.

Uygarlıklar başlangıçta sağlam üretim yaparken miktarı hemen
arttırlamayan sınırlı para talep ederler. Yani genelde altın ve gümüş. Toplum
yapısı zayıflayıp zorluklar başgösterince para miktarını olduğundan fazla
göstermeye çalışırlar. Böylece sınırlı parayı yavaş yavaş sınırsız hale
getirirler. Oysa herhangi bir sınıra bağlı olmadan miktarı istenildiği gibi
artırılan paralar ekonomilerde risk algısını bozar verimsiz işletmelerin
çoğalmasına neden olur ve sonuçta enflasyon ile sistemin erimesine yol açar.
Roma’da Çin’de Osmanlı’da İsveç’te Fransa’da ve daha bir çok örnek de
tarihte bu döngü defalarca yaşanmıştır.

1914’e kadar %100 altına dayalı dolar kullanan ABD de aynı
şekilde yıllar içinde bu bağı yavaş yavaş zayıflattı. 1971’de ise dolar ile
altının bağını tamamen kopardı. Böylece sadece kendi para birimi değil dünyanın
tüm para birimleri aynı anda sınırsız basılabilen paralar haline geldi. Bu
tarihte bir ilkti. İşte biz bu nedenle 2020’de başlayan süreçte tarihin en
büyük finansal krizini yaşıyoruz.

Sonuçta merkez bankaları çok çok daha fazla para basacak ve
Bu paralar bu defa sadece bankalara emlak varlıklarına ya da borsalara değil
yavaş yavaş görmeye başladığımız gibi doğrudan vatandaşın kendisine de
verilmeye başlanacak. Böylece tüm dünya bazı yerlerde yüksek enflasyon bazı
bölgelerde ise hiperenflasyona sürüklenecek.

Bu durumda Sıradan insanın alım gücünü koruması ya da küçük
yatırımcının bu büyük olayı bir fırsata çevirmesi için elimizdeki tek geçerli
araç sınırlı paralar. Yani üretimleri istenildiği gibi arttırılamayan borç ve
faiz karşılığı üretilmeyen üretimleri için ciddi emek ve maliyet gereken
parasal varlıklar. 5000 yıllık uygarlık tarihinde

Bu tanıma en iyi uyan iki varlık altın ve gümüştü. 2008
Krizi ve para basma paketlerine tepki olarak doğan blokchain teknolojisi ve
Bitcoin ise üçüncü bir varlık olarak altın ve gümüş ün yanında yer aldı.

5000 Yıldan sonra sıfırdan yolculuğuna başladığı için
Bitcoin altın ve gümüşden çok daha hızlı hareket etti. son on yılda Değerini
yaklaşık 260 bin kat arttırdı. Bitcoin kendi hızını yavaş yavaş kaybetse de en
hızlı sınırlı para olma özelliğini bir süre daha koruyacak gibi görünüyor.

Bu süreçte sınırlı paralar arasında bir kavga oluşmasını ben
hayretle karşılıyorum. Bitcoinciler altına saldırıyor altıncılar da aynı
şekilde bitcoincilere. Nedense gümüşçü diye bir kesim yok.

Oysa altın ve bitcoinin kavga etmesi altın ve gümüşün kavga
etmesi gibi saçma sapan bir şey. Bu varlıkların üçü de aynı özellikleri
gösteriyor. Sadece yükselirken ve düşerken hızları farklı. Altın en
istikrarlısı. Yükselirken de düşerken de ağır ağır hareket ediyor. Gümüş ondan
daha hızlı. En hızlı hareket eden fiyatı en dalgalı en oynak olan ise Bitcoin.

Nasıl altına ilgi olduğunda elinde gümüş tutanlar bundan pek
de endişe duymuyorsa Bitcoin tutanların da endişe etmemesi gerekir. Aynı
şekilde tam tersi de geçerli. Para Bitcoine gidiyor diye elinde altın ya da
gümüş tutanların endişe etmesi saçma olur. Çünkü sınırlı parasal varlıklar
adeta bir ekosistem şeklinde birbirlerini destekler. Onların rakibi birbirleri
değil sınırsız olarak basılan paralardır. En başta da dolar.

Farkındaysanız dolar sahneye çıkmaya başladığında ayırt
etmeden hepsini eziyor. Sadece değer kayıplarının hızı farklı oluyor.

Blok chain teknolojisi dijital ortamda üçüncü tarafa gerek
olmadan güven meselesini çözmüştür. Bu nedenle altın gümüş ve bitcoin
arasındaki tercih bir güven meselesi değil daha çok bir risk tercihi
meselesidir.

Çok risk tercih ediyorsanız gümüş ve bitcoine ağırlık
verirsiniz. Fazla riskle uğraşamam psikolojim rahat olsun diyorsanız daha çok
altın ve gümüşü tercih edersiniz. Altın ve gümüşü tercih ettiğiniz zaman
başkalarının bitcoine yatırım yapması sizi ilgilendirmez. Size tehdit oradan
gelmez. Sizi asıl bozacak olan başkalarının dolara yatırım yapmasıdır.
Özellikle son bir yılda fiyat hareketlerine bakın Bitcoin yükselince altın
düşmez. Dolar yükselince altın düşer.

Bitcoine yatırım yaptıysanız da altına yatırım yapmış
olanları vazgeçirmeye çalışmak aptalcadır. Çünkü altın piyasası takriben 9 ila
12 trilyon $ düzeyindedir. Oysa dolar piyasasının büyüklüğü katrilyonlarla
ölçülür. Yani dolar tarafında kıyaslanamayacak kadar daha fazla pazar payı
mevcuttur. Üstelik dolar aslında o kadar çürük bir paradır ki Son yüzyılda
satın alma gücünün %95’ini kaybetmiştir. Yatırımcıyı dolardan bitcoine geçmeye
ikna etmek altından bitcoine dönmeye razı etmekten çok daha kolaydır.

Aynı şekilde genelde Bitcoin altın fiyatı artınca değil
doların Büyük para birimlerine karşı değerini gösteren DXY Endeksi artınca
değer kaybetmektedir. Bitcoinin alternatifi altın ya da gümüş değil sınırsız
basılan paralar ve en başta da dolardır.

İçine girdiğimiz çok kritik süreçte bu tip kavgalar sadece
zaman ve enerji israfıdır.

Kavga zamanı değil