featured

Bu serüvenin sonu belli, bundan sonrakine hazır olmak gerekiyor…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kasım Ayının ilk haftası yeni kitabım “İktisattan Çıkış” ile ilgil imza günü heyecanı başladı. İçinde kripto paralar blok zincir ve dijital değişim ile alakalı oldukça çarpıcı bir o kadar da iddialı tespitleri paylaştığım bu kitabın gelirini Mutluluğun Adresi Derneği tarafından eğitimleri için çaba gösterilen Özel Çocuklarımıza bağışladım. 

Kitap yazarak zengin olmak gibi bir amacım olmadığı gibi olağan “zenginlik” tarifine uyan davranışlarda da bulunmaktan hoşlanmıyorum. Geçenlerde bir iş insanı bana şunu sordu: “Paramı nerede değerlendirirsem zarar etmem ?”. Üst düzey profesyonel olduğunu öğrendiğim bu kişiye öncelikle cevabım şu oldu: “Yanlış adama soru sordun.” 

Önce şaşırdı ama akıllı bir insan olduğu besbelli ben dinlemeye karar verdi. Daha önce birçok şirketin kuruluşunu gerçekleştirmiş ve önemli projelere imza atmış olan bu kişiye özetle şunu söyledim: “Malını mülkünü veya paranı kaybettiğinde aklını kaybetmeyeceksen sorduğun sorunun önemi yok”. Kendi kendine yeten arzularını değil ama ihtiyaçlarını karşılayabilen her insan gerçekte büyük bir zenginlik içindedir. Mesela her dinin öğretisinde şu söylenir: “Herşeyin olabilir ama idrakin yoksa zenginliğin işe yaramaz her zaman mutsuz olursun.”

Aslında kripto paraların ortaya çıkışı da kişileri zengin etmek değil. Ortaya çıkardıkları enerji doğrultusunda kendi kendilerine yetebilmelerini sağlamak. Atılan her adımın akan her teri damlasının yapılan her iyiliğin verilen her desteğin tasarruf edilen her değerin ve nihayetinde verimlilik ile üretkenliğin değerini verecek bir sistemden bahsediyorum. 

Hepimizin şikayeti kapitalist sistemin insanı yeren değersizleştiren halleri değil mi ? Çok çalıştığı halde çalışmayanlarla aynı ücreti aldığı için üzülen insanlar çoğunlukta değil mi ?  Kapitalist sistemde maddi değeri olmadığı için ihtiyacı olanlara yardım edenler görmezden gelinmiyor mu ? Kapitalist sistemin kendi kurumları tarafından yozlaştığı ve çürüdüğü bir gerçek değil mi ?

Yanlış anlaşılmasın ben sosyalist değilim. Aksine katıksız bir liberalim. Ancak içinde yaşadığımız popüler kültür ivmeli parasal sistemin sonunun hızla geldiğini görebiliyorum. Para otoritesi olarak adlandırılan Merkez Bankalarının sona doğru yaklaştığını değer üretmek için bir otoriteye değil anonim yaklaşıma gerek duyulduğunu görmezden gelemiyorum.

Dolayısıya Kripto Arenada her hafta yazmak benim için hem mutluluk hem de bir sorumluluk. Çünkü bu değişimin mümkün olan en az sancıyla gerçekleşmesi için aklı başında olan herkes emek vermeli diye düşüyorum.

Bu serüvenin sonu belli, bundan sonrakine hazır olmak gerekiyor…