Merkeziyetsiz Uygulamalar (DApp) Bu Şirketleri Tahtlarından İndirecek!

Merkeziyetsiz uygulamalar (DApp), gücü yavaş yavaş geliştiricilerin ve kullanıcıların ellerine geri vermeye başlamış görünüyor. Bu durumun ise büyük teknoloji şirketlerinin elindeki gücü tamamen alabileceği belirtiliyor.

Merkeziyetsiz teknolojiler gelişmeye devam ediyor

Marc Andreessen’in 2011 yılında yayınladığı dönüm noktası niteliğindeki makalesi (Yazılım Neden Dünyayı Yiyor), yayınlandığı sırada bile büyük saygı görmüş olsa da, o sırada yine de tepkilere de neden olduğu aktarılıyor. Yazılımın modern yaşamın neredeyse her yönü için paha biçilmez olduğunu kanıtlayacağı on yıllık süreç içerisinde, Andreessen, şirketlerin hoşuna gitsin veya gitmesin, her şirketin görünüşte bir yazılıma sahip olduğunu savundu. Argümanını o zamanlar piyasa lideri olan birçok şirkete uyarlayarak, fikirleri sonunda piyasadaki tutumlarını tam olarak tanımlamamış veya henüz var olmayan ancak milyarlarca piyasa payı üretecek olan şirketlere de uygulandığını belirtiyor. Bu örnekleri arasında yer alan şirketlerden birkaçı ise şu şekilde; Uber, Lyft, TikTok/ByteDance, Robinhood ve Coinbase. Marc Andreessen, görüşünü şu örnekle aktarıyor:

21. Yüzyıl içerisinde diğerlerinden farklı olmak istiyorsanız, yazılım muhtemelen bu farklılığı sağlayan ve kazanmanın önemli bir parçası olacaktır.

Modern ekonomilerin ve yaşamın tamamen bozulmasının ardındaki gizemli durumun ise, gerçek bulut bilişim ve bulut devlerinin ortaya çıkması olduğunu belirtiyor. 2010’larda, dünya çapında bulut bilişime yapılan harcamalar 77 milyar dolardan 411 milyar dolara beş kattan fazla arttı. Cep telefonları ve bilgisayardaki bir düğmeye dokunarak her şeye erişilebilir kılan şeyin omurgasını oluşturuyordu. Ancak bu kadar kolay ve kullanışlı bir teknolojinin de olumsuz tarafları bulunuyordu.

Gelişmekte olan uygulamaların olumlu ve olumsuz yanları neler?

Mobil destekli yazılım devrimi, hayatı her şeyde olduğu gibi bir düğmeye basmak kadar kolay hale getirirken, kendi tavizleriyle geldi. Yazılımın, çok az sayıda, çok büyük bulut barındırma şirketinin yapıtaşı oldu. Kriptoarena.com olarak bildirdiğimiz gibi; Amazon, Google ve Microsoft artık bulut sistemlerin yüzde 65’ini oluşturuyor. Bu, bulut yoluyla kendi gölge alanlarının yaratıldığı belirtiliyor. Örneğin, özellikle bulut barındırma ile, Amazon’un kötü şöhretli sosyal medya hizmeti Parler ile yaptığı gibi, sunucular hizmetleri bulutların dışına çıkarabilir. Parler, Apple’ın App Store’undan da yasaklanan uygulamalardan biridir.

Bir hizmet veya geliştiricinin, daha zararsız bir Amazon politikasına veya hizmet süresine maruz kaldığında neler olabileceği ile ilgili ise şunlara yer veriliyor. İnternet, artık gerçekten özgür fikirlerin ve özgür gelişimin piyasası olamayacağı bir alanda gelişmeye devam ediyor. Özellikle de bu gelişme bir şekilde Amazon ve Microsoft gibi şirketler tarafından bir tehdit olarak algılanıyorsa. Kripto para birimleri özellikle fiat para birimlerinde olan ilgiyi değiştirdi ve insanların yeni yollarla değer alışverişi hakkında düşünmelerine izin verdi. Daha yeni blockchain protokolleri, yazılım ve oligopolistik şirketler tarafından tüketilen bir dünyada verileri “kırma” şansına sahip oldu.

DApp ve Web3 teknolojileri güvenli mi?

Web3, DApp ve doğuracağı projeler, bilginin otonom ve şeffaf bir şekilde internet üzerinden nasıl yaşadığını ve taşındığını yeniden tanımlamayı sağlamaktadır. Merkeziyetsiz ve topluluk öncelikli ekosistemler, gücü geliştiricilerin ve dolayısıyla merkeziyetsiz uygulamalarını (DApp) ve yazılımlarını kullanacak olan kullanıcıların yeniden yönetebilmesine olanak sağlıyor. Bu, internetteki en büyük merkezi varlıklarla rekabet edebilecek en iyi uygulamaların ve ölçek ekonomileri destekleyen ortak bir çerçeveye izin vereceği belirtiliyor.

Merkeziyetsiz sistemler de görünüşte “güvensiz” sistemler olsa da, ilginç bir şekilde, hem geliştiriciler hem de kullanıcılar adına bu sistemlerde hala oluşturulması gerekenin güven olduğu belirtiliyor. Amazon, Google, Microsoft ve Apple gibi şirketlere güvenmenin dezavantajları ne olursa olsun, hem geliştiriciler hem de kullanıcılar adına tamamen yeni bir iş yapma yöntemine geçmelerini zorlaştıran bu güven, güvenilirliğin deneyimlerini biriktirdikleri aktarılıyor. Birçok kişiye göre DApp’ler ve diğer merkeziyetsiz sistemlerle birlikte Web3 topluluğunun bunu yapabilmesi sonucunda, yazılım tarafından tüketilen dünyayı geri getirebileceğimize inanılıyor. Daha önce bir blockchain geliştirme ajansına sahip olan Michael O’Rourke, kendi kendini yetiştirmiş bir iOS ve Solidity geliştiricisidir. 2016 yılında şuandaki Cep Ağı’nı kurmaya başladı. Ayrıca, geliştiricilere Solidity öğretmeye odaklanan Tampa Bay’in en büyük Bitcoin/Kripto buluşması ve danışmanlığı olan Blockspaces’in zemin seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için bizi Twitter’da Facebook’ta ve Instagram’da takip edin ve Telegram ve YouTube kanalımıza katılın!